Filistin’de 77 yıldır sayısız insanlık suçu işleyen işgalci ve ırk ayrımcı İsrail rejiminin, kültür-sanat yoluyla kendini “olağan” kılmasını engellemeliyiz. Sanatçıların İsrail’deki yani İşgal Altındaki Filistin’de herhangi bir kültürel etkinliğe katılması ya da dünyanın herhangi bir yerindeki kültürel etkinliklerde İsrail sponsorluğuna rıza göstermesi, yanı sıra Filistin’deki işgalden ekonomik kazanç elde eden şirketlerin suç ortaklıklarını kültür-sanat yoluyla görünmezleştirmesi, işgal rejiminin Filistin halkına karşı işlediği suçların üzerinin kültür sanat faaliyetleriyle örtülmesi anlamına geliyor.

İsrail'in kültür kurumları, Filistin topraklarındaki işgal ve apartheid rejiminin ideolojik iskeletinin bir parçası olarak; sessizlikleriyle ya da aktif katılımlarıyla, İsrail'in işgal politikasını ve Filistinlilerin haklarını sistematik olarak ihlalini meşrulaştırma misyonu taşıyor.

Ekim 2024’te aralarında Nobel ödüllü yazar Annie Ernaux, Pulitzer ödüllü Viet Thanh Nguyen, Booker ödüllü Arundhati Roy, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi ödüllü Judith Butler gibi farklı ülkelerden 1700’ü aşkın yazar “Kültür, bu adaletsizlikleri normalleştirmede önemli bir rol oynadı. Sık sık devletle birlikte çalışan İsrail kültür kurumları, on yıllardır milyonlarca Filistinlinin yaşadığı baskı ve mülksüzleştirmeyi gizleme, sanatla aklama ve olayı bulandırmada oldukça kritik rol oynadı. Bu nedenle, Filistinlilere yönelik baskılara ortak olan veya sessizce gözlemleyen İsrail kültür kurumlarıyla çalışmayacağız. Ayrımcı politikalar ve uygulamalar yoluyla veya İsrail'in işgali, ayrımcılığı ve soykırımını normalleştirerek veya gizleyerek Filistinlilerin haklarının ihlal edilmesinde iş birliği içinde olanlar ile Filistinlilerin uluslararası hukukla güvence altına alınmış haklarını hiçbir zaman kamuoyuna açıklamamış olan yayıncı, festival, edebiyat ajansları ve yayınlar da dahil olmak üzere İsrail kurumlarıyla iş birliği yapmayacağız” diyerek İsrail’e kültürel boykot kampanyasına desteklerini açıkladı.