1991’den itibaren Türkiye, işgal devletiyle siyasi ilişkilerini en üst düzeye taşıdı ve bunun sonucunda 1996’da İsrail’le ‘Serbest Ticaret Anlaşması’ imzaladı.  1995’te 400 milyon dolar düzeyindeki ticaret hacmi bu anlaşmanın etkisiyle hızla yükseldi ve 2000 yılında ilk kez 1 milyar doları aştı.

2002 yılında Türkiye’de iktidara gelen AKP hükümeti, Türkiye kamuoyunun Filistin’den yana duruşunu istismar ederek Filistin yanlısı bir söylem tutturmasına rağmen işgal devletiyle ticaret hacmi AKP döneminde tarihin en üst noktasına geldi. Batı Şeria’da yüzlerce yeni yasa dışı yerleşim kurulmasıyla işgalin genişlemesi, Gazze’nin ağır bir abluka altında tutulup onlarca yıkıcı saldırıya maruz kalması, yanı sıra 2010 yılında abluka altındaki Gazze’ye yardım taşıyan Özgürlük Filosu’ndaki Mavi Marmara gemisine işgal ordusu tarafından düzenlenen saldırıda 10 Türkiye vatandaşının öldürülmesi dahi bu ticaretin sürmesini engellemedi.

2002’de 1,4 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 9 milyar dolara kadar çıktı. Türkiye, yıllardır işgal devletinin en çok ithalat yaptığı dördüncü ülke konumunda. Türkiye bu ticaret kapsamında İsrail’e, işgal ve saldırı kapasitesini arttıracak çelik, çimento, dikenli tel, kimyevi maddeler gibi stratejik ürünler dahil pek çok ürün temin ediyor.