1990’lı yıllarda Türkiye ile işgal devleti arasında yoğunlaşan ilişkiler ve başta Serbest Ticaret Anlaşması olmak üzere imzalanan ikili anlaşmaların da etkisiyle, siyasi iktidarlar Türkiyeli şirketleri işgal devletinde yatırım yapmaya ve ticari faaliyet yürütmeye teşvik etti. Bu kapsamda devlet yetkililerin katılımıyla işgal devletine sayısız ‘iş gezisi’ organize edildi. Bu ziyaretlere yüzlerce firma katıldı ve işgal devleti şirketleriyle bir araya getirilerek, Türkiyeli sermaye gruplarının Filistin’i işgal eden ırk ayrımcı bir rejimin unsurlarıyla ilişkileri tesis edildi. Bu işbirlikleri bugün, Filistin’deki işgalin kalıcılaşmasını ve soykırımın sürmesini mümkün kılıyor.

Bu şirketlerden biri olan Zorlu Holding, işgal devletindeki en büyük Türk yatırımcı. Zorlu Holding, başta enerji alanı olmak üzere işgal devletinde birçok sektörde yatırıma sahip. Filistin’de soykırım suçu işlendiği tüm süreçler boyunca, Zorlu Holding ortak olduğu enerji santrali üzerinden işgal ordusu üslerine elektrik sağlamaya devam ediyor. Bir başka Türkiye merkezli şirket olan Yılmazlar Group da işgal devletinde yıllardır karakollar, limanlar dahil pek çok inşaatı üstlendi. Bu firma, Filistin’de soykırım ve kentlerin yerle bir edilişi devam ederken dahi inşaatlarına hız kesmeden devam ediyor.