Ocak 2024'te Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in Gazze'deki 2,3 milyon Filistinliye karşı Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiğine dair “makul gerekçelerin olduğunu” tespit etti ve soykırımı önlemek için tedbirlerin alınması gerektiği yönündeki kararını açıkladı. Temmuz ayında ise UAD, İsrail'in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Gazze ve Batı Şeria'daki işgal ve sömürge yerleşimlerinin yasadışı olduğuna karar verdi. UAD ayrıca İsrail'in apartheid (ırk ayrımcı sistem) yasağını da ihlal ettiğine karar verdi. UAD'nin tespitleri, uluslararası hukuk uyarınca üçüncü devletlerin İsrail'in soykırım, yasadışı işgal ve apartheid uygulamalarına ortak olmama ve İsrail'in suç ve ihlallerini sona erdirecek tedbirleri alma sorumluluğu yüklüyor. Aynı dönemde BM İnsan Hakları Konseyi de İsrail'e askerî ambargo uygulanması çağrısını 6'ya karşı 28 oyla kabul etti.

2024 Eylül ayında da BM Genel Kurulu, tüm devletlere “İsrail yerleşimleri menşeli her türlü ürünün ithalatının durdurulması ve işgal altındaki Filistin topraklarında kullanılabileceğinden şüphelenmek için makul gerekçelerin bulunduğu her durumda işgalci güç İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın sağlanmaması veya transfer edilmemesi” çağrısında bulundu. Ayrıca BM hukuk uzmanları üçüncü taraflara “İsrail'e tam bir silah ambargosu uygulayarak, işgal altındaki Filistin halkına karşı kullanılabilecek çift kullanımlı ürünler de dâhil olmak üzere tüm silah anlaşmalarını, ithalatını, ihracatını ve transferlerini durdurmaları” çağrısında bulundu.